Çoğumuz hayatımızda emekleyerek başarı merdivenlerini tırmandıktan sonra
“altın yıllar”ın sevinç ve gururunu yaşarız. Benim de fizyoloji ihtisası yaptıktan
sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi göz kliniğinde oftalmoloji
hayatım başladı ve bu klinikte emekleyerek ihtisas yıllarım geçti. Hep çalışarak,
üreterek ileriyi hedefledim ve altın yıllarıma ulaştım. Beni yetiştiren, bu günlere
getiren hocalarıma şükran ve minnet borçluyum. Ayrıca ebediyete intikal eden
hocalarıma da rahmet diliyorum.
Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanlığı yaptığım dönemde; 1971 yılından beri
yayın hayatını sürdüren yayın organımız “Türk Oftalmoloji Gazetesi” editörlük
görevim başladı. Türk Oftalmoloji Gazetesi, bilimsel platformda hak ettiği düzeye
gelebilmesi ve uluslararası indekslere girebilmesi için adı ve içeriği değiştirilerek
yeniden yapılandırıldı. “Türk Oftalmoloji Dergisi (Turkish Journal of Ophthalmology)”
adı altında uluslararası dergilere uygun bir şekilde düzenlenerek, 2010
yılında Ocak-Şubat dönemini içeren 1. sayı ile yayın hayatına başladı. Bu değişiklik
Türk Oftalmoloji Tarihi’nde bir ilkti ve önemli bir dönüm noktası oldu. Büyük
emek ve çaba gerektiren bu çalışmalarda bana destek olan editör yardımcılarıma,
editoryal boardda yer alan arkadaşlarıma ve o zamanki TOD Yönetim Kurulu’nda
bulunan arkadaşlarıma desteklerinden dolayı teşekkür ederim. Bir teşekkürüm
de bu bayrağı devralan sonraki editoryal boardlarda görev alan arkadaşlarımadır.
Ayrıca TOD Genel Başkanlığım ve yönetim kurullarım zamanında on dört adet
TOD birim kitabı yayınlandı. Bu kitapların şekillenmesinde büyük katkısı olan
bölüm yazarlarına ve birim üyelerine teşekkür ederim.
Yıllar öncesi “Olgularla Glokom Toplantısı” konsepti fikrimi geliştirdim ve bu şekilde
geniş kapsamlı toplantılar yapmaya karar verdim. Ülkemizde ilk olan bu
konsept sevgili arkadaşlarımın desteği ve bir firmanın sponsorluğunda uygulamaya
konuldu. Yılda bir toplantı olmak üzere yedi yıl süren “Olgularla Glokom
Toplantısı” yapıldı. Özellikle çok sayıda olguların sunulması, geniş kapsamlı tartışılması,
bilgilerimizin paylaşılması hepimizin bilgi dağarcığını ve ufkunu genişletmiş
olup, bizlere büyük bir haz vermiştir.
Bu anlattıklarımdan yola çıkarak bende olgular bazında “Glokom Analizi” kitabı
düzenleme fikri doğdu. Böyle bir kitabı düzenlemek editör olarak bana büyük
zevk ve onur verdi. Zor bir görev olsa da çalışma azmimizi zirveye taşıyan, heyecan
veren bir yolculuktu. Kitapta glokomun kendi olgularımız bazında geniş
kapsamlı tartışılması ve olgulara ait videolar içermesi kitaba orijinal bir nitelik
kazandırmıştır.
Kitabımda; mesleğinde “altın yılları”nı yaşayan sevgili arkadaşlarıma yer vermenin
yanında geleceğimiz olan genç oftalmologlara da görev verdim. Bölüm yazarlığı
yaparak büyük katkıları olan ve bizimle bilgi, becerilerini paylaşan bu meslektaşlarıma
en derin duygularımla teşekkür ederim. Ayrıca başta Bilge Batu Oto
olmak üzere Oğuzhan Kılıçarslan, Aslıhan Yılmaz Çebi, Busenur Gönen, Mustafa
Hepokur, Olgu Çapar ve Ozan Burgazdere’ye kitaptaki çalışmalarından dolayı teşekkür
ederim.
Değerli meslektaşlarım, bu kitabın glokom olgularında rehber bir kitap
olacağını umarken hepinize en iyi ve candan dileklerimi sunarım. Sağlıkla ve
sevgiyle kalın.